Ankara'da milyonlarca çalışanı ve ailesini doğrudan ilgilendiren kamu işçisi toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde tansiyon en üst seviyeye ulaştı. Yaklaşık 600 bin 4-D'li kamu işçisinin 2025 yılı maaş zammını ve sosyal haklarını belirleyecek olan müzakerelerde artık en uç noktaya gelindiği biliniyor. Hükümetin ilk teklifinin sendikalar tarafından yetersiz bulunmasının ardından gözler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın "Bu hafta içinde" diyerek işaret ettiği ikinci zam teklifine çevrildi.
SENDİKALAR İSYANDA
Sendikalar zam tartışmalarında 'artık dayanacak gücümüz kalmadı' serzenişlerini sunarken, masaya gelecek yeni rakamların sürecin kaderini belirlemesi bekleniyor.
BAKAN IŞIKHAN'DAN ZAMDA BU HAFTA SİNYALİ
Kamu işçisinin aylardır süren bekleyişinde son dakika gelişmeleri Bakan Işıkhan tarafından açıklandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, sürecin ivedilikle ilerlediğini belirtti ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TÜHİS) aracılığıyla ilk teklifin TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ'e iletildiğini hatırlattı. Bakan Işıkhan beklentileri zirveye taşıyan açıklamasında ise, "Bu hafta içerisinde de inşallah ikinci teklifimizi TÜHİS aracılığıyla yine işçi sendikalarımıza ileteceğiz. Süreci hep birlikte takip edeceğiz" ifadelerini kullandı.
SENDİKALARIN ZAM TALEBİ
TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ konfederasyonları, ortak hazırladıkları talep taslağını aylar önce, 27 Şubat'ta Bakanlığa sunmuştu. Sendikaların "kırmızı çizgimiz" olarak nitelediği talepler oldukça net:
En Düşük Günlük Ücret: Mevcut en düşük günlük brüt ücretin 1800 TL'ye yükseltilmesi.
Kademeli Zam: Bu taban ücret artışının ardından 2025'in ilk altı ayı için yüzde 50 zam.
İkinci Yıl Zammı: Takip eden iki dönem (altı aylık periyotlar) için ise yüzde 25'er oranında artış.
Refah Payı: Tüm bu zamlara ek olarak yüzde 10 refah payı verilmesi.
İKİNCİ TEKLİF BEKLENİYOR
Hükümet kanadından ikinci teklif beklenirken, sendikalar cephesinden gelen açıklamalar durumun ciddiyetini gözler önüne sermiş bulunuyor. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, ilk teklifin kamuoyu ve işçiler nezdinde "kabul edilemez" ve "hayal kırıklığı" olduğunu sert bir dille ifade etti. "İşçinin 6 aydır bekleme, dayanma gücü kalmadı. Ekonomik yönden çok zor durumdayız," diyen Atalay, sürecin kısalmasını istediklerini belirterek "Bir an evvel kamu sözleşmelerini ülke gündeminden çıkarsınlar. İşçilerin haklı talebine ülkeyi yönetenler müspet cevap versinler" ifadeelerini sözlerine ekledi.
