Bist 100
10.343,31 2%
DOLAR
32,69 0,13%
EURO
35,16 0,04%
ALTIN
2.436,27 0,03%

Her gün bu 3 şeyi yapanlar diğerlerinden daha zeki çıkıyor!

Yüksek duygusal zeka, normal şartlarda herkesten daha akıllı olmanızı sağlayan, geliştirilebilir zeka türüdür. Duygusal zekanızın yüksek olup olmadığını merak ediyorsanız sizin için derlediğimiz üç alışkanlığa bir göz atın. Eğer bu üç alışkanlığa sahipseniz diğerlerinden daha zekisinizdir..

Yayın Tarihi: 16.12.2023 16:41
Güncelleme Tarihi: 16.12.2023 16:41

Her gün bu 3 şeyi yapanlar diğerlerinden daha zeki çıkıyor!

Duygusal zeka, bireyin duygularının yorumlanmasına dayalı olarak geliştirilebilen zeka türüdür. Duygusal zekası yüksek olan kişilerin kendilerini diğerlerinden daha akıllı gösteren alışkanlıkları vardır. Duygusal zekanızı geliştirmek istiyorsanız veya duygusal zekanızın yüksek olup olmadığını merak ediyorsanız bu üç alışkanlığa bir göz atın.

"Duygusal zekası yüksek insanların 3 alışkanlığı"

1. Aktif dinleme

Aktif bir dinleyicileri duygusal açıdan zeki bir insanın en önemli niteliğe sahip anlamına gelmektedir. Konuşmayı her zaman ciddiye alırlar ve başlarını sallayarak veya göz teması kurarak, düşünceli yanıtlar vererek sohbete dahil olurlar. Dinlendiğinizi ve değerli olduğunuzu hissettirirler. Dinleme ve cevap vermek konusunda bu kadar iyi olmalarının nedeni empati kurabilme özelliklerinden kaynaklıdır.

Her gün bu 3 şeyi yapanlar diğerlerinden daha zeki çıkıyor!

2. Öz farkındalık

Duygusal zekası yüksek kişiler duygularının farkında değildir; ne hissettiklerini ve aynı zamanda neden hissettiklerini anlarlar. Çoğu insanın aksine duyguları tarafından asla kontrol edilmezler. Ayrıca; üçlü ve zayıf yönlerinin çok iyi farkındadırlar ve duygularının düşüncelerini, eylemlerini, dolayısıyla başkalarını nasıl etkilediğini açık ve kolay anlarlar.

3. Eleştirilerle iyi derecede başa çıkmak

Duygusal zekası yüksek kişiler genellikle eleştiriyi daha iyi karşılar. Savunmaya geçmekten kaçının ve gelişmek için yapıcı eleştiriyi kullanın. Olayları kişiselleştirmenin yerine çözümlere odaklanırlar. Her şeyden önce, özgüvenlerini belirli eylemlerden uzak tutarlar ve başarısızlığın bile bir gelişme fırsatı olduğunu bilerek olaylara olumlu bakış açısıyla yaklaşırlar.