HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren 'Madleen' gemisine yönelik uluslararası sularda gerçekleştirdiği saldırıya sert tepki gösterdi. Arslan, "Madleen gemisine uluslararası sularda yapılan saldırı, insanlığın ortak vicdanına yapılmış bir saldırıdır" ifadesini kullandı.
Yazılı bir açıklama yapan Arslan, HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, Gazze’ye insani yardım taşımayı amaçlayan gemiye yapılan hukuksuz müdahaleyi ve gemide bulunan insan hakları aktivistlerinin siyonist İsrail güçlerince alıkonulmasını şiddetle kınadıklarını belirtti.
Arslan, bu insanlık dışı saldırının, katil İsrail'in Filistin halkına karşı yürüttüğü sistematik zulüm ve etnik temizlik politikasının bir devamı olduğunu aktardı. "Sivil yerleşim alanlarının bombalanması, kadınların ve çocukların katledilmesi, gıda ve ilaç girişinin engellenmesi, hastanelerin ve okulların hedef alınması, açıkça bir savaş suçu, açıkça bir soykırımdır" değerlendirmesinde bulundu.
Arslan, Gazze'nin modern dünyanın gözleri önünde adeta bir toplama kampına dönüştüğüne dikkat çekerek, Gazze halkının aylardır abluka, bombalar, açlık ve yokluk altında yaşam mücadelesi verdiğini vurguladı. "Bebeklerin açlıktan hayatını kaybettiği, insanların enkaz altında susuzluktan öldüğü, temel yaşama hakkının sistematik olarak gasbedildiği bir coğrafyada, siyonist İsrail'in bir avuç vicdan sahibi insanın taşıdığı yardım malzemesine bile tahammül edemediği bir kez daha açıkça ortaya konmuştur" dedi.
Arslan, Madleen gemisine yönelik saldırının, 2010 yılında Mavi Marmara gemisine yapılan saldırıyı hatırlattığını belirtti. "Bu saldırı, siyonist İsrail'in insan haklarına, uluslararası hukuka ve en temel insani değerlere karşı pervasız tutumunun yeni bir tezahürüdür. Dünya sustukça, zulüm büyümekte ve siyonist İsrail insanlık onurunu ayaklar altına almaya devam etmektedir," şeklinde konuştu.
HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, Madleen gemisinde bulunan 12 insan hakları savunucusunun bir an önce serbest bırakılması, gemideki insani yardım malzemelerinin Gazze halkına ulaştırılması ve uluslararası toplumun bu vahşete karşı durmasını talep ettiklerini bildiren Arslan, "Mazlum Filistin halkının haklı davasında yanında olduğumuzu ve başkenti Kudüs olan özgür ve bağımsız Filistin devleti kurulana kadar mücadele etmeye devam edeceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz" ifadelerini kullandı.
