Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail'de artan provokatif söylemlerin Gazze ve Batı Şeria'daki insanlık suçlarıyla bağlantılı olduğunu vurguladı. Bakanlık, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in 'Filistin yönetimini devrilme' tehdidine tepki gösterdi.
Açıklamada, Ben-Gvir’in ifadelerinin, Gazze ve Batı Şeria'da işlenen 'soykırım, zorla göç ettirme ve ilhak suçlarının' bir devamı niteliğinde olduğu belirtildi. Bu tür çağrıların, Filistin meselesini tasfiye etme amacını taşıdığı ifade edildi.
Filistin Dışişleri Bakanlığı, ayrıca Filistin halkının meşru temsilcileri olan kurumları hedef alan planlara karşı tüm ülkelere ve uluslararası topluma 'siyasi, hukuki ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirme' çağrısı yaptı.
Ben-Gvir, X hesabından bir paylaşımda bulunarak, önümüzdeki kabine toplantısında Başbakan Binyamin Netanyahu'ya Filistin yönetiminin devrilmesi için harekete geçilmesi çağrısında bulunacağını belirtmişti. Son dönemde birçok ülkenin Filistin devletini tanıma kararı almasının ardından Ben-Gvir, bu durumu yanıtlamak amacıyla Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas liderliğindeki yönetimi devirmeyi planlamaktadır.
İsrailli bakanlar geçmişte de benzer provokatif söylemlerde bulunmuş, Filistin yönetiminin düşürülmesi çağrısında bulunmuşlardı. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar temmuz ayında, Filistin yönetimine yaptırım uygulanmasını istemişti.
Başbakan Netanyahu ve diğer İsrailli yetkililer, 'İsrail'in yıkımına zemin hazırlayacağı' endişesiyle Filistin devletinin kurulmasına karşı çıkarak, uluslararası alanda bu meselenin çözülmesini engellemeye çalışmaktadır.
BM üyesi dokuz ülkenin, 7 Ekim 2023'ten sonra Filistin devletini tanıma kararı alması, bu ihtilafın derinleştiğine işaret etmektedir. İngiltere, Fransa, Kanada ve Malta, eylülde yapılacak olan BM Genel Kurulu'nda Filistin'i 'bağımsız devlet' olarak tanıma kararını açıklayacaklarını duyurmuştu.
Filistin devleti, bağımsızlığını ilan ettiği 15 Kasım 1988'den bu yana, BM üyesi 193 ülkeden 147'si tarafından tanınmıştır.
