Bakın ev sahipleri banka hesaplarıyla ilgili hangi oyunları oynuyormuş! Büyük oyun ortaya çıktı! Tüm detaylara haberimizden ulaşabilirsiniz.
EV SAHİPLERİNİN BANKA OYUNU
İstanbul ilinde yaşanan bir olaya göre ev sahibi iki senedir kiracısı olan kişiyle sözleşmesinin bittiğini iddia edip banka hesabını kapattı. Kiracı ev sahibinin başka bir banka hesabının IBAN numarasını buldu ve kirasını oraya yatırdı. Ev sahibi kişisel verileri hukuka aykırı şekilde ele geçirip yaymak suçlamasıyla kiracı hakkında şikayetçi oldu. Dosya incelenerek kira sözleşmesinin devam ettiği ve ev sahibinin banka hesabını kiracının zorda kalması için bilerek kapattığı savcılık tarafından tespit edildi. Savcılık kiracının başka bir hesaba parayı göndermesinin kişisel verileri ele geçirmek ya da yaymak suçunu oluşturmadığını belirterek ev sahibinin iyi niyetli olmadığına karar verdi ve takipsizlik kararı çıktı. Bu olay sosyal medyada yayıldıktan sonra öğrenildi ki ev sahipleri bunu sık sık yapıyormuş. Kiracıların ödeme yapmasını engellemek için hesaplarını kapattığı öğrenildi. Ev sahiplerinin banka hesaplarını kapatması durumunda kiracıların ne yapması gerektiği ile ilgili soruları Gayrimenkul Hukukçusu Ümit Yasin Kaya cevapladı. Kaya, konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı; 'İstanbul'da yaşayan kiracı ve ev sahibi soruşturmasında savcılık kovuşturmanın yer olmadığına karar vermiş, eski tabirle takipsizlik kararı verilmiş. Bu kararın henüz itiraz edilen kurum tarafından incelenip kesinleşip kesinleşmediği bilinmiyor. Aynı zamanda kiracının başka şekilde bulduğu OBAN numarasına ödeme yaptığı ortada. Kiracı ne olursa olsun kira borcunu ödemek zorunda.
Eğer kiraya veren kişinin IBAN bilgilerine sahip değilse ya da hesap kapatıldıysa öncelikle PTT aracılığıyla konutta ödeme yöntemini deneyebilir, ödeme bu yöntemle de yapılmazsa mahkemeden ödeme yerinin tespit edilmesini isteyebilir. Yaşanan bu olaylardaki gibi bir kiracının, ev sahibinin hesap bilgilerini öğrenerek ödeme yaptığı durumda kişisel verileri hukuka aykırı şekilde ele geçirmek suçuyla karşı karşıya gelmek yine olası. Olayda savcılık takipsizlik kararı verilmiş ama başka soruşturmada savcılık ceza davası da açabilir. Bununla ilgili yüksek mahkemeden emsal bir karar çıkmadı. Özetle kira borcu götürülecek borçlardan olduğu için kiracının her şekilde kira borcunu ödemesi gerekiyor. Hukukta borçların nereye ve nasıl ödeneceği kanunlarla belirlenmiştir. Taraflar kanun aksini belirlediyse kanun maddesine bakılması gerekir. Türk Borçlar Kanunu para borçlarını götürülecek borçlardan sayar. Bunun alamı vade geldiğinde borcun borçlu tarafından alacaklının adresinde ödenmesi anlamına gelir. Sonuç olarak eğer sözleşmede ödemenin nasıl yapılacağı belirtilmediyse kiracının ödemeyi alacaklı kişiye yapabilmesi için birçok girişimde bulunması gerekliliği ortaya çıkar. Kira borçları da para borcu olarak görüldüğü için kanunda götürülecek borçlardan sayılır ve borcun alacaklıya götürülerek ödenmesi gerekir. Bu sebeple kira sözleşmelerinde ödemelerin ne şekilde ya da hangi hesaba yapılacağının detaylı şekilde belirtilmesi ve hesap numarasının belirtilmesi önemlidir. Alternatif ödeme yöntemlerini de yazmak iyi olacaktır. Kira borcu götürülecek para borçlarından sayıldığı için kiraya veren kişinin yeni hesap numarasını bildirmemesi durumunda kiracının bir bekleme lüksü yoktur. Kiracı az önce bahsedilen gibi hukuki yollara başvurup konutta ödeme yapmak, olmadığı takdirde ödeme yeri belirletmekle sorumludur. Bu durumda kiraya veren yeni hesap numarasını kiracısına şu kadar sürede bildirmek zorundadır demek yanlıştır. Eğer kiracı olayda yaşandığı gibi başka banka hesabını bir şekilde bulursa ve kişisel verileri hukuka aykırı şekilde ele geçirme suçlamasıyla soruşturma açıldıysa ev sahibinin iyi niyetli olmadığının tespit edilmesi ve kendisinin kusurlu olmadığının kanıtlanması için dekontlar kullanılabilir. Ev sahibinin kötü niyetli olduğunun kanıtlanması kiracının aleyhine ceza davası açılmasını engelleyebilir. Olaydaki gibi durumun yaşanması halinde iyi niyetli olduğunun ve suç işleme amacıyla hareket etmediğinin kanıtlanabilmesi için yazışmalar delil olarak sunulabilir. Son senelerde kiracıyla ev sahipleri arasında yaşanan böyle olaylarda kiracı tarafından bakıldığı zaman kiracı haklı, ev sahibi tarafından bakıldığı zaman da o haklı oluyor. Toplumsal mutabakatın bozulduğu durumlar kişilerin ileride birbirlerine daha az güvenmelerine sebep oluyor. Yani gün sonunda bütün toplum yara alıyor. Kanun koyucular kiracıları korumak için son iki senede yüzde 25 kira artış sınırı getirdi ama bu durum kiracıyla ev sahibi arasındaki ilişkiyi olumsuz şekilde etkiledi. Ev sahipleri olayda yaşandığı gibi doğru olmayan şeyler yapmaya başladı. Kiracılar da hukuki yollara başvurabileceklerini bilmediği için olaydaki gibi harici olarak hesap numarası elde edebiliyor. Bu da kişisel verileri hukuka aykırı şekilde ele geçirme suçuyla karşı karşıya kalmaya sebep olabiliyor. Savcılık tarafından verilen karar ev sahibinin kötü niyetli hareket etmesi sebebiyle ve kira ilişkisi sürdüğü için kiracının sözleşmedeki sorumlulukları yerine getirmesi amacıyla banka hesap bilgilerine ulaşmasının kanundaki suç tanımına girmeyeceğine yönelik olmuş. Savcılık tarafından verilen kararı yerinde görmekle beraber bu durumlarla karşılaşmamak için kiracıların hukuki yollara başvurması gerektiğini düşünüyorum.'
