Eski Diplomat Casey'nin Eleştirileri
ABD Dışişleri Bakanlığının eski üst düzey yetkililerinden Mike Casey, ülkesinin Filistin konusunda bir politikası olmadığını ifade ederek, "Filistin politikamız yok, İsrailliler ne yapmamızı istiyorsa onu yapıyoruz," değerlendirmesinde bulundu.
Gazze'deki İnsani Kriz Üzerine Sıkıntılar
Gazze konusunda siyasi danışman yardımcılığı görevinden temmuz ayında istifa eden Casey, The Guardian gazetesine verdiği röportajda ABD'nin Gazze politikalarının eleştirisini yaptı. Başkan Joe Biden yönetiminin, önerilen her planı İsrail'in görüşleri doğrultusunda reddettiğine dikkat çekti.
Casey, "Ortaya attığımız her fikir için Biden yönetimi, 'İsraillilerin başka bir fikri var,' diyordu," ifadesini kullandı. Gazze'deki insani krizle ilgili raporlar yazdıkça yaşadığı hayal kırıklıklarının derinleştiğini kaydetti.
Çocuk Ölümleri Hakkında Hayal Kırıklığı
Casey, "Ölü çocuklar hakkında yazmaktan çok yoruldum. Sürekli Washington'a bu çocukların gerçekten öldüğünü kanıtlamak zorunda kalmak ve sonra hiçbir şey olmadığını görmek üzücü," dedi. Ayrıca, bazı ölü sayılarının kamuoyunda sorgulanmasının kendisi üzerinde yarattığı hayal kırıklığını dile getirerek, "Filistin konusunda bir politikamız yok. Biz, sadece İsrailliler ne yapmamızı istiyorsa onu yapıyoruz," değerlendirmesini yaptı.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Yanıtı
ABD Dışişleri Bakanlığı, Casey'nin iddialarına yanıt olarak uluslararası insancıl hukuka ve sivillerin zarar görmesini önlemeye bağlılıklarını vurguladı. Bir Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, "İsrail'in uluslararası insancıl hukuka uymakla kalmayıp, sivillerin zarar görmesini önlemek için her adımı atması gerektiğini belirttik," dedi.
Gelecek Dönemde Dikkat Çeken Değişiklikler
On yılı aşkın diplomatik deneyime sahip Casey, 2020'den itibaren Kudüs'te görev yapmış, Gazze'deki insani krizi belgelemeyi ve Gazze ile ilgili politika önerileri hazırlamayı içeren görevde bulunmuştur. Ayrıca, Biden yönetiminin Gazze politikası nedeniyle istifa eden 12 eski hükümet yetkilisi, yönetimin politikasının "başarısız ve ABD ulusal güvenliği için tehdit" olduğunu savunmuştu.
Bildirilerinde, "Amerika'nın İsrail'i diplomatik olarak koruması ve sürekli silah akışı sağlaması, Gazze'de kuşatma altındaki Filistin halkının öldürülmesi ve açlığa mahkum edilmesinde inkar edilemez suç ortaklığı yapmamızı sağlamıştır," ifadesine yer vermişlerdir.
