DEAŞ’ın sözde liderine 17 yıl hapis

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın duyurduğu DEAŞ’ın üst düzey yöneticisi Bashar Hattab Ghazal Al Sumaidai, “Silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek” suçundan 17 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum oldu. Sumaidai, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019 yılında Türkiye’de yakalandığını açıkladığı DEAŞ’ın üst düzey yöneticilerinden biriydi. Sumaidai’nin “Abu Zeyd/Üstad Zeyd” kod adını kullandığı ve DEAŞ’ın en son sözde lideri olan Abdullah Kardaş’ın ölümüne müteakip muhtemel yeni lider adayları arasında olduğu belirtiliyordu. DEAŞ’ın sözde lideri olduğu öne sürülen Bashar Hattab Ghazal Al Sumaidai, İstanbul’da yargılandığı davada suçlu bulundu. Sumaidai’yi “Silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek” suçundan 17 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. “ÖRGÜTTEN NEFRET EDİYORUM” Irak’ta bir elektrik şirketinde memur olarak çalıştığını söyleyen Sumaidai, IŞİD’in Musul’u ele geçirmesiyle zorla çalıştırıldığını, zulümlere tanık olduktan sonra eşi ve çocuklarıyla Türkiye’ye kaçtığını dile getirdi. Sumaidai, “Hayatım boyunca hep barışçıl insandım. Arapça şiirler yazarım, Edebiyatçıyımdır. Hayatım boyunca silahı dahi tanımamışımdır. Askerliğimi bile bedelli yapmışımdır. Türkiye’ye bu anlamda gönül rahatlığıyla şimdiye kadar 104 kişiden fazla şahsın ismini verdim. Bu örgütten nefret ediyorum. Çocuklarımın hayatı için yardım edebileceğim başka ne varsa da yardım etmeye hazırım” dedi. Sumaidai’nin avukatı Masum Kır ise Abu Zeyd lakabıyla örgüt içinde faaliyet gösteren kişinin yakalanıp itirafçı olan kişinin başka biri olduğunu öne sürerek beraat talebinde bulundu. DOSYA AYRILDI Mahkeme heyeti, Sumaidai’nin suç vasfının değiştiğini belirterek “Silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek” suçundan 17 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Mahkeme, Sumaidai’nin tutukluğuna devam etmesi yönünde karar verdi. Sumadai’nin karısı Makaram Taha Ali’nin delil yetersizliğinden beraatine karar veren mahkeme, tutuklu sanık Azzam Ali Husseın Al-Neama hakkındaki dosyanın ise ayrılmasına hükmetti. Al-Neama’nın, örgütün silah sorumlusu olduğu iddia ediliyordu.