Bist 100
10.343,31 2%
DOLAR
32,69 0,13%
EURO
35,16 0,04%
ALTIN
2.436,27 0,03%

Çıplak köstebek farelerindeki bazı genler insanların yaşam süresini uzatabilecek!

Bilim insanları, Nature dergisinde yayımlanan bir makalede Çıplak köstebek farelerindeki bazı genlerin insanların yaşam süresini uzatabileceğini açıkladı.

Yayın Tarihi: 27.12.2023 16:02
Güncelleme Tarihi: 27.12.2023 16:02

Çıplak köstebek farelerindeki bazı genler insanların yaşam süresini uzatabilecek!

Çıplak köstebek fareleri, benzer büyüklükteki kemirgenler için oldukça uzun yaşam ömrüne sahip büyük kemirgenler olarak biliniyor. Kendi boyutlarındaki kemirgenlerden neredeyse 10 kat daha uzun yaşayan bu hayvanlar, 41 yıla kadar yaşayabilirler. Ayrıca, genellik diğer pek çok canlının aksine, yaşlandıkça Alzheimer, Parkinson ve kanser gibi hastalıklara yakalanmazlar.

Rochester Üniversitesi'nden araştırmacılar, bu hücrelerin yaşlanmaya karşı muhafaza edilmeleri için uzun zaman boyunca sınırlandırılmamış bölmelerde nasıl saklanabileceğini araştırdı.

Yapılan çalışmalar neticesinde, gelişmiş kapsamlı analiz ve korumadan sorumlu bir geni farelere aktararak, yaşlanmanın sırlarını ortaya çıkarabilecek ve insanların yaşam süresini uzatabilecek heyecan verici olasılıklara kapı açtılar.

fare

ÖMÜRLERİ YÜZDE 4,4 ARTTI

Biraz daha detay vermek gerekirse, bilim insanları, daha önce yüksek moleküler ağırlıklı hyaluronik asitlerin (HMW-HA) çıplak köstebek farelerinin kansere karşı dayaklılığından sorumlu mekanizmalardan biri olduğunu keşfetmişlerdi. Fareler ve insanlarla kıyaslandığında, çıplak köstebek farelerinin vücutlarında yaklaşık 10 kat daha fazla HMW-HA bulunuyordu.

Araştırmada, bu genin çıplak köstebek farelerinden başarılı bir şekilde aktarıldığı belirtildi. Bu da farelerin sağlığının iyileşmesini ve ortalama ömürlerinin yaklaşık yüzde 4,4 artmasını sağladı.

Bu gene sahip olan fareler ayrıca hem spontane tümörlere hem de kimyasal kaynaklı cilt kanserine karşı daha iyi koruma sağladı. Öte yandan, farelerde yaşlanmanın ayırt edici özelliklerinden biri olan iltihaplanma da daha az görülmeye başlandı.

MAKALEYİ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ