Borsa İstanbul, son zamanlarda nispeten durağan seyrediyordu; ancak, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz kararıyla birlikte yeni bir döneme giriş sinyali aldı. Bu kararın en belirgin etkilerinden biri ise ekonomist Atilla Yeşilada'nın dikkat çeken analizleriyle vurgulandı. Yeşilada, geçmişteki görüşlerini 180 derece değiştirerek, borsanın gelecek dönemde en önemli getiri kaynağı olacağını öne sürdü ve bu değişikliğin nedenlerini açıkladı.
YEŞİLADA'DAN YÜZDE 50'YE VARAN PRİM ÖNGÖRÜSÜ!
Ekonomist Atilla Yeşilada, son dönemde Türkiye'nin ekonomik gidişatı ve yatırım olanakları hakkında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. TCMB'nin faiz artırım kararının ardından döviz beklentileri, konut ve otomobil sektörlerindeki öngörüler ve borsadaki potansiyel hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Yeşilada'nın analizlerine göre, yatırımcılar artık yeni stratejilere yönelmek zorunda.
Yeşilada, faiz artışının ardından döviz beklentileri hakkında önemli bir değerlendirmede bulundu. Artık dövizde ciddi bir prim beklememek gerektiğini belirten Yeşilada, Türk lirasının reel olarak değer kazanabileceğini öne sürdü. Merkez Bankası'nın döviz talebini doğru yönetemediğini ancak yavaş yavaş insanların Türk lirasına geçiş yapmasını beklediğini ifade etti.
Konut ve otomobil sektörlerine ilişkin öngörülerinde ise Yeşilada, yavaşlama ve ucuzlama beklentisi dile getirdi. Konut fiyatlarının enflasyonun gerisine düşeceğini ve konut yatırımlarının cazibesini yitireceğini belirtti. Benzer şekilde, 2. el otomobil piyasasında da büyük bir ucuzlama beklentisi olduğunu vurguladı.
Borsa tarafında ise Yeşilada, daha iyimser bir tablo çizdi. Artık hisse senetlerinin altın döneminin başladığını öne sürdü. Borsa tarafında daha net ve kesin bir şekilde yatırım yapmanın önemine değindi.
Yeşilada'nın değerlendirmelerine göre, öncelikle mevduat faizlerindeki artışlar nedeniyle yatırımcıların borsadan çıkış yaptığı gözlemleniyor. Son dönemde yaşanan bu çıkışların etkisiyle Borsa İstanbul, önemli bir yatırımcı kaybı yaşadı. Ancak, artık sıcak paranın girişine engel teşkil eden faktörlerin ortadan kalkmasıyla birlikte uluslararası fon yöneticilerinin Türkiye'ye yönelik ilgisinin arttığını belirtti.
Ayrıca, Türkiye'nin ekonomik istikrara kavuşması ve bu doğrultuda atılacak adımların, ülkenin kredi notunun yükselmesine olanak tanıyacağına dikkat çekti. Bu durumun hisse senetlerine olan etkisiyle ilgili olarak, Türkiye'nin düşük kredi notu nedeniyle gelişmekte olan piyasalar hisse endeksi ortalamasında ıskontolu işlem gördüğünü ifade etti. Ancak, istikrarın sağlanmasıyla bu durumun değişeceğini ve hisse senetlerinin prim yapabileceğini öngördü. Atilla Yeşilada'nın yapmış olduğu bu çarpıcı analiz, piyasalarda yeni bir perspektif oluştururken, yatırımcıların gelecek döneme dair beklentilerini şekillendirecek önemli bir referans noktası sağlıyor.
