Bangladeş'te bir mahkeme, eski Başbakan Şeyh Hasina Vecid ve ailesine ait 124 banka hesabının dondurulmasına karar verdi. Dhaka Tribune'de yer alan habere göre, Dakka Kıdemli Özel Yetkili Yargıcı Zakir Hossain Galib, ülkedeki Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu (ACC) tarafından sunulan dilekçe üzerine davayı sonuçlandırdı.
Mahkeme, Hasina'nın yanı sıra oğlu Sajeeb Wazed Joy, kızı Saima Wazed ve kız kardeşi Şeyh Rehanaya ait banka hesaplarının dondurulmasının yanı sıra, aileye ait yaklaşık 8 dönümlük arsa ve 8 daireyi de kapsayan mal varlıklarını dondurdu.
Bangladeş Geçiş Hükümeti Başdanışmanı Muhammad Yunus'un basın sözcüsü Shafiqul Alam, Hasina ve ailesinin ABD, İngiltere, Malezya, Singapur, Hong Kong ve Cayman Adaları'nda da mal varlıkları bulundurduğunu açıkladı. Ayrıca, Malezya'daki bir bankada Rusya bağlantılı yasa dışı fonların tespit edildiğini belirtti.
Ruppur Nükleer Güç Santrali Projesi ile ilgili yolsuzluk iddiaları çerçevesinde açılan davanın sonuçları sonrasında, Hasina ve ailesinin ülkeden çıkışına yasak getirildi. Yargıç Galib, büyük miktarlardaki paranın zimmete geçirilmiş olabileceğini ve ailenin yurt dışına kaçarak soruşturmayı geciktirebileceği endişesi ile bu kararı aldıklarını belirtti.
Ayrıca, yerel medyada çıkan haberlerde şüphelilerin hâlihazırda yurt dışında olduğu iddiaları yer almaktadır.
Bangladeş'te Protestolar ve Soruşturma Süreci
Bangladeş'te 1971'deki Bağımsızlık Savaşı'nda görev alan kişilerin çocuklarına kamu kadrolarında kontenjan ayrılması kararının ardından Haziran 2024'te başlayan öğrenci başlı protestolar, Yüksek Mahkemenin kontenjan oranlarını düşürmesiyle sona erdirilmişti. Protestolar sırasında yaşanan şiddet olaylarında binlerce kişi gözaltına alınmış, yüzlerce kişi hayatını kaybetmiştir.
Dönemin Başbakanı Şeyh Hasina, göstericilerin resmi konutunu basması üzerine askeri helikopterle Hindistan'a gitmek zorunda kalmıştı. Nobel ödüllü Muhammed Yunus, 8 Ağustos 2024'te geçici hükümet başkanı olarak göreve başlamıştır.
Son olarak, 15 Ağustos 2024'te Hasina'nın da aralarında bulunduğu 10 üst düzey yetkili için soruşturmalar başlatılmış ve soykırım ve insanlığa karşı suç işlendiği iddialarıyla tutuklama kararları çıkarılmıştır.
