Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Kuveyt, İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentinde bulunan Harem-i İbrahim Camisi'nin statüsünü değiştirme girişimini kesin bir dille reddettiklerini duyurdu. BAE Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in bu adımının caminin tarihi ve hukuki statüsünü ihlal ettiği vurgulanarak, bunun şiddetle kınandığı belirtildi.
Açıklamada, kutsal mekanların statükosuna saygı gösterilmesi gerektiği ve işgal altındaki Filistin topraklarını istikrarsızlaştırabilecek tüm tek taraflı ve kışkırtıcı uygulamaların durdurulması gerektiği ifade edildi. Ayrıca, Orta Doğu barış sürecinde ilerlenmesi ve iki devletli çözümü tehlikeye atabilecek uygulamalara son verilmesi gerektiği vurgulandı.
Kuveyt Dışişleri Bakanlığı da benzer bir açıklama yaparak, uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak nitelendirilen bu adımın kınandığını bildirdi. İşgal altındaki Filistin topraklarında bulunan kutsal mekanların tarihi ve hukuki statüsüne yönelik her türlü değişikliğin reddedildiği belirtildi.
Israel Hayom gazetesinin 15 Temmuz tarihli haberinde, Tel Aviv yönetiminin, Harem-i İbrahim Camisi üzerindeki yetkileri El Halil Belediyesinden alarak bölgedeki yasa dışı yerleşim birimlerinden "Kiryat Arba" yönetimine verdiği ifade edilmişti. Filistin Vakıflar ve Din İşleri Bakanlığı, İsrail’in haziran ayında camide 89 kez ezan okunmasını engellediğini ve camiyi 12 gün boyunca ibadete kapattığını aktarmıştı.
İşgal altındaki Doğu Kudüs’teki Mescid-i Aksa'nın çevresi olarak kabul edilen Harem-i İbrahim Camisi, Müslümanlar için en kutsal dördüncü cami olma özelliğini taşımaktadır. Caminin altında, Hazreti İbrahim ile eşinin, Hazreti İshak, Hazreti Yakup, Hazreti Yusuf ve eşlerinin mezarları bulunmaktadır.
İsrail, 1967'den beri işgal altında tuttuğu Batı Şeria'nın El Halil kentindeki camiyi 25 Şubat 1994'te Baruch Goldstein adlı bir Yahudi fanatiğin açtığı ateşle kapatmış, yeniden açıldığında ise cami, yarısından fazlası Yahudilere tahsis edilmiş bir şekilde ikiye bölünmüştür. Söz konusu saldırıda 29 Filistinli hayatını kaybetmiş ve 150'den fazla kişi yaralanmıştır. Cami, Hazreti İshak ve eşinin mezarları Müslümanlara ayrılan kısımda kalırken, diğer mezarlar Yahudilere ayrılan bölümlere bırakılmıştır.
Caminin bölünmesinin ardından, Harem-i İbrahim Camisi ramazan ayında Müslümanların ibadetine açılması gerekirken, özellikle geçen ramazan döneminde İsrail’in bu yükümlülüğü yerine getirmediği kaydedilmiştir.
