DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Babacan, Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi arasında yaşanan gerginliği eleştirdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Anayasa Mahkemesi'ne yönelik sözlerini de karşı çıktı.
Babacan, Yargıtay'ın Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararlara yönelik eleştirilerini, "Yargıtay'dan gelen açıklamaların sadece yargısal aktivizm ya da Anayasa Mahkemesi'ne karşı yapılmış bir saygısızlık olmadığını, yapılanın anayasal düzeni alt üst etme teşebbüsü olduğunu" ifade ederek eleştirdi.
BABACAN: 'BAHÇELİ YİNE SAHNEDE, YİNE DEVREDE'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de Anayasa Mahkemesi'ne yönelik sözlerini eleştiren Babacan, "Devlet ciddiyetinin, millet sorumluluğunun en ufak kırıntısına sahip olan bir insan böyle laflar etmez. Sayın Bahçeli, ülkenin yaşadığı her krizinin ortağıdır. Nerede kriz, orada Bahçeli. Ülkemiz, onarılması güç bir hukuk krizinin ortasındayken, Bahçeli yine sahnede, yine devrede. Bunlar yetmiyormuş gibi ülkenin Cumhurbaşkanı da çıkıp önce Anayasa Mahkemesi'ne karşı açık tutum alıyor, arkasından da hakemliğe soyunuyor. Anayasa'ya göre, böyle bir konuda Cumhurbaşkanına hakemlik görevi falan düşmez. Herkesin Anayasa'nın açık hükümlerine uyması gerekir" dedi.
BABACAN: 'GAZZE ADIM ADIM İŞGAL EDİLİYOR'
Babacan, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına dair sert bir tepki gösterdi. Gazze'nin adım adım işgal edilmesi ve her geçen gün çocukların, kadınların hayatını kaybetmesi karşısında uluslararası hukukun sürekli ihlal edilmesine rağmen, ABD ve birçok Avrupa ülkesinin bu eylemlere açık destek vermesini eleştirdi. Zulme karşı 121 ülkenin hayır demesine rağmen, ekonomik gücü yüksek olan ve askeri kapasitesi bulunan ülkelerin, zulmü, katliamı ve etnik temizliği desteklemek için oy kullandığını belirtti. Bu ülkelerin suça ortak olduğunu ifade eden Babacan, sadece Gazze'de insanların değil, aynı zamanda vicdanın, insafın ve insanlığın da öldüğünü vurguladı.
Babacan, NATO'nun genişleme politikasını destekleyerek, İsveç'in terörle mücadelede NATO'nun ilke ve değerlerine uygun bir şekilde hareket etmesini beklediklerini ifade etti. NATO üyeliği için İsveç'ten terörle mücadelede gerekli adımları atmasını talep eden Babacan, bu konuda alınan kararların şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini vurguladı.
Hrant Dink cinayeti hükümlüsü Ogün Samast'ın şartlı tahliyesine de değinen Babacan, TBMM Genel Kurulu'ndan geçen bir torba yasa ile gerçekleşen bu tahliyenin ardındaki niyetlerin net bir şekilde açıklanması gerektiğini belirtti. Babacan, infaz yasasının hangi amaçlar için kullanılacağının günümüzde daha fazla açıklığa kavuşturulması gerektiğini ifade ederek, bu konuda yapılan açıklamaların kamu vicdanını tatmin edici olmadığını ve Hrant Dink'in ailesinin ve sevenlerinin yaralarını derinleştirdiğini dile getirdi. Babacan, tahliyenin arkasındaki niyetlerin açığa çıkarılmasını talep etti.
