Anksiyete ve depresyon sadece ruhsal değil, fiziksel sağlığı da olumsuz etkiliyor. Uzmanlar, bu iki psikiyatrik hastalığın sindirim sistemi üzerinde ciddi hasarlara yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Devamı haberimizde…
ANKSİYETE ve DEPRESYON SİNİDİRM SİSTEMİNİ NASIL BOZUYOR?
Anksiyete ve depresyon, beyindeki kimyasal dengenin bozulması sonucu ortaya çıkan hastalıklar. Beyindeki serotonin, dopamin, noradrenalin gibi nörotransmitterler, hem ruh halimizi hem de vücudumuzun işleyişini düzenliyor. Bu nörotransmitterlerin seviyesindeki değişimler, sindirim sisteminde de sorunlara yol açabiliyor. Çünkü sindirim sistemi, kendi başına çalışan bir sinir sistemi olan enterik sinir sistemine sahip. Bu sinir sistemi, beyinle sürekli iletişim halinde ve beyindeki değişimlere duyarlı.
Anksiyete ve depresyon, sindirim sistemindeki kas hareketlerini, salgıları, kan akışını ve bağışıklık sistemini bozarak, çeşitli rahatsızlıklara zemin hazırlayabiliyor. Bu rahatsızlıklar arasında en sık görülenleri; karın ağrısı, gaz, ishal, kabızlık, yutma güçlüğü, göğüste yanma ve reflü olabiliyor. Ayrıca erken doyma, kusma, karın üst bölgesinde yanma ve ağrıyla da karşılaşılabiliyor.
Örneğin, anksiyete ve depresyon mide asidinin salgılanmasını artırdığında bu vücudumuz da mide ve on iki parmak bağırsağı ülserine yol açabilir. Aynı zamanda anksiyete ve depresyon, bağırsak hareketlerini hızlandırarak veya yavaşlatarak, ishal veya kabızlığa neden olabilir. Anksiyete ve depresyon, bağırsak gerginliğini artırarak, bağırsak duvarlarının zarar görmesine ve böylece bağışıklık sisteminin tepki vermesine bunun neticesinde de iltihaplanmasına sebebiyet verebilir.
ANKSİYETE VE DEPRESYONUN SİNİR SİSTEMİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ NASIL AZALTILABİLİR?
Anksiyete ve depresyonun sindirim sistemi üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için hem psikiyatrik hem de gastroenterolojik tedavi gerekebilir. Psikiyatrik tedavi, ilaç ve psikoterapi yöntemlerini içerir. İlaç tedavisinde, serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI) gibi antidepresanlar kullanılabilir. Bu ilaçlar, hem beyindeki serotonin seviyesini düzenleyerek, anksiyete ve depresyonu azaltır, hem de sindirim sistemindeki serotonin reseptörlerini etkileyerek, sindirim sistemi hastalıklarının belirtilerini hafifletir. Psikoterapi yöntemlerinden bilişsel davranışçı terapi (BDT), hem anksiyete hem de depresyon tedavisinde etkili bir yöntemdir. BDT, kişinin olumsuz düşünce ve inançlarını değiştirerek, duygu ve davranışlarını olumlu yönde etkiler.
Gastroenterolojik tedavi ise, sindirim sistemi hastalıklarının belirtilerini azaltmaya yönelik ilaç ve yaşam tarzı değişikliklerini kapsar. İlaç tedavisinde, antiasitler, proton pompa inhibitörleri, antispazmodikler, probiyotikler gibi ilaçlar kullanılabilir. Yaşam tarzı değişiklikleri ise, beslenme alışkanlıklarını, egzersiz düzenini, uyku kalitesini ve stres yönetimini içerir. Beslenmede, lifli gıdalar, meyve ve sebze tüketimi artırılmalı, baharatlı, yağlı, asitli, kafeinli gıdalardan kaçınılmalıdır. Egzersiz hem sindirim sisteminin çalışmasını hem de ruh halini iyileştirir. Uyku hem fiziksel hem de psikolojik sağlık için önemlidir. Stres yönetimi ise, meditasyon, yoga, nefes egzersizleri, hobiler gibi yöntemlerle sağlanabilir.
Anksiyete ve depresyon, sindirim sistemi sağlığını ciddi şekilde tehdit eden hastalıklardır. Bu hastalıkların erken tanı ve tedavisi hem ruhsal hem de fiziksel sağlığı korumak için gereklidir. Unutmayın, sağlıklı bir sindirim sistemi, sağlıklı bir zihin demektir.
Anksiyete ve depresyonun sindirim sistemi üzerindeki etkileri, kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürmektedir. Sindirim sistemi hastalıkları, kişinin beslenmesini, uyumasını, çalışmasını, sosyal hayatını ve cinsel hayatını olumsuz etkileyebilir. Bu da kişinin anksiyete ve depresyonunu daha da artırabilir. Bu nedenle, anksiyete ve depresyonun sindirim sistemi hastalıklarına yol açtığı gerçeği, göz ardı edilmemelidir
