MKYK'da "Terörsüz Türkiye" süreci öncelik olarak ele alındı
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısına ilişkin parti genel merkezi önünde değerlendirmede bulundu. Çelik, toplantının en temel gündem maddelerinden birinin "Terörsüz Türkiye" süreci olduğunu belirtti.
Meclis çalışmaları ve sürecin gündemde tutulması
Çelik, Meclis'teki komisyon çalışmalarına işaret ederek şunları kaydetti: "Mecliste komisyon çalışıyor. Cumhur İttifakı olarak bu iradeyi canlı tutuyoruz, ama canlı tutmakla da kalmıyoruz, hedeflerine ulaşması için gereken gayreti gösterip, o da yetmez gereken çalışmaları yapıyoruz. Tabii bunu hem iç siyasetin dili açısından hem dışarıdaki birtakım yaklaşımlar açısından hem yanlış noktalara sürüklenmeye çalışılması hem de birtakım sabotajlara ve enfeksiyonlara açık hale getirilmesi gibi gündemleri bütünüyle takip ediyoruz."
Erdoğan'ın toplantıdaki sözlerini aktaran Çelik, Cumhurbaşkanı'nın ifade ettiği şekilde "Birilerinin PKK'nın feshi ve silah bırakması dışında bir gündeme, komisyonu ya da Terörsüz Türkiye'yi kaydırmaya çalışarak bir odak kayması üretmesine müsaade edilmeyeceğini" söylediğini belirtti.
Süreçteki riskler ve odağın korunması
Çelik, sürecin hedefinden sapmasını önlemeye yönelik değerlendirmelerini şu sözlerle özetledi: "Bunun dışında maksimalist taleplerin, başka ajandaların, başka gündemlerin burayı herhangi bir şekilde enfekte etmesine, odak kaybı oluşturmasına, burada herhangi bir şekilde yakını görme problemi ya da uzağı görme problemi, siyasi miyopluk ya da siyasi hipermetropluk gibi birtakım sonuçlar doğurmasına müsaade etmemek lazım. Odak bellidir, gündem bellidir."
Çelik ayrıca, sürece dönük yaklaşımları izlediklerini vurgulayarak şunu söyledi: "Yani bu Terörsüz Türkiye gündemini, fiilen ilerletmeyip, bunu başka gündemlerin kaldıracı haline getirmek için silah bırakma sürecini gevşetmeye, savsaklamaya, ertelemeye ya da bunun yönünü saptırmaya dönük birtakım yaklaşımları da yakinen takip ediyoruz. Ama tabii ki bunların hepsine verilecek cevap, bunların hepsine dönük yapılacak değerlendirme vardır. Ama esas mesele bu odağı kaybetmemektir."
Güvenlik değerlendirmeleri ve bölgesel tehditler
Terörsüz Türkiye sürecinin yürütülürken milli güvenlik değerlendirmelerinden vazgeçilmediğini ifade eden Çelik, bölgedeki gelişmelere dikkat çekti: "Etrafımızdaki coğrafyalarda hem Suriye'de hem Irak'ta farklı terör örgütlerinin hareketliliklerini görüyoruz. Önümüzdeki döneme dönük olarak hangi devletlerle, hangi istihbarat örgütleriyle, hangi siyasi projeleri, bölgenin aleyhine olan siyasi projeleri dayatmak üzere terör devletçiliklerini oluşturmak isteyen ya da terörü kendi vekalet savaşlarının enstrümanı haline getirmek isteyen ülkelerin, odakların, birtakım karanlık merkezlerin faaliyetlerini de görüyoruz." Çelik, bu tehditlere karşı ajandayı net tutarak ve eylem planını uygulayarak yanıt verileceğini belirtti.
OVP gündemi ve ekonomik boyut
Çelik, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından açıklanan Orta Vadeli Program'ın (OVP) toplantı gündeminde yer aldığını belirterek programın ekonomi ve sosyal politikalar açısından taşıdığı önemi vurguladı: "OVP'nin içerdiği detaylar ülkemizin hem ekonomi açısından hedeflerine ulaşması bakımından hem de dünyanın içinden geçtiği bu türbülanslı dönemde Türk ekonomisinin tüm bu şoklara hazırlıklı bir şekilde yoluna devam edebilmesi açısından son derece kıymetlidir... Gerçekten çok boyutlu, sadece ekonominin teknik tarafıyla ilgili değil, sosyolojik özellikler içeren, önümüze dönük olarak sosyal politikalarda olumlu değişiklikler yaratacak, siyasi hayatımızla ilgili siyasi sistemin oksijenini artıracak olan kapsamlı bir program."
Türkiye'nin dış tehditlere karşı tutumu
Bir basın mensubunun sorusuna verdiği yanıtta Çelik, Türkiye'nin egemen ve güçlü bir ülke olduğunu vurguladı: "Türkiye'ye şurası saldıracak ya da burası saldıracak gibi gündemleri dikkate almamak lazım, gündeme almamak lazım, kaile almamak lazım. Türkiye, egemen ve kudretli bir ülkedir."
Çelik, uluslararası söylemler ve tehditlere ilişkin değerlendirmesinde, Türkiye'nin hem uluslararası hukuka riayet ederek hem de milli güvenlik önceliklerini koruyarak gerektiğinde kararlı cevaplar verebileceğini ifade etti. Cumhurbaşkanlarıyla ilişkilendirilen değerlendirmelere değinirken ise şu ifadeyi kullandı: "Esasında bu şer şebekelerinin bizi övmesi halinde bu bizim için bir alarm durumudur... Yoksa bu şer şebekelerinin, karanlık odakların Sayın Cumhurbaşkanı'mıza dönük, Türkiye'mize dönük herhangi bir şekilde tehditlerine bizim açımızdan hiçbir hükmü yoktur."
Çelik, uluslararası gündeme ilişkin tartışmak yerine Türkiye'nin bölge barışı ve insanlığa karşı suçların durdurulması için attığı adımların konuşulmasının daha doğru olduğunu belirtti ve tarihsel göndermelerle mesajını şöyle tamamladı: "Tarih boyunca ülkemiz birçok kere tehdit edildi. Bu tehditlere verilen tarihi cevaplardan bir tanesi ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, 'Geldikleri gibi giderler' sözüdür. Şimdiki Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da 'Bir gece ansızın gelebiliriz' sözüdür."
Çelik, sürecin takip edilmesi ve fesih ile silah bırakma adımlarının kesintisiz sürdürülmesinin önemine tekrar vurgu yaptı: "Kuşkusuz terör örgütünün kendisini feshetmesi ve silah bırakmasıyla ilgili atılacak adımların kesintisiz devam etmesi gerekir. Bu kesintisiz adımların devam etmesi, başka olumlu adımları beraberinde getirecektir."
(Sürecek)
