Bilimsel çevrelerde yaşlanma sürecini yavaşlatmanın yeni bir metodu ortaya çıktı. Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapılan bir araştırma, vücut içindeki organlar arasındaki iletişim hatlarının yaşlanma üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olduğunu açığa çıkardı. Bu keşif, yaşlanma belirtilerinin kontrol altına alınabileceğini ve genç bir cilde sahip olmanın artık hayal olmadığını gösteriyor.
Yapılan araştırmalar, organlar arasındaki iletişim hatlarının açık olduğunda, vücut sistemlerinin daha sağlıklı bir şekilde birbiriyle etkileşimde bulunduğunu ortaya koyuyor. Ancak yaşlanma sürecinde bu hatlarda meydana gelen zayıflama, organların doğru moleküler mesajları almasını engelliyor.
Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görev yapan bilim insanları, beyin ile vücut arasındaki iletişim kanalının tüm vücuttaki enerji üretimi için kritik bir rol oynadığını belirledi. Bu iletişim kanalının uzatılmasıyla yaşlanmanın yavaşlatılabileceği düşünülmektedir.
Cell Metabolism dergisinde yayınlanan makalede, beyindeki belirli nöronların aktive olduğunda vücuttaki yağ dokusuna enerji üretimi için sinyaller gönderdiği bulgularına yer verildi. Araştırmacılar, fareler üzerinde yapılan deneylerde bu iletişim kanalını açık tutmanın yaşlanma sürecini geciktirdiğini tespit etti.
Deneyler sonucunda, iletişim kanalının sabit olarak açık tutulan farelerin, normal yaşlananlara kıyasla daha uzun süre hayatta kaldığı ve fiziksel hareketlerinin daha hızlı olduğu gözlendi. Normal şartlarda bin gün yaşayan laboratuvar farelerinin, müdahale sonucu ortalama 60-70 gün daha uzun yaşadığı belirlendi.
Washington Üniversitesi Gelişimsel Biyoloji Bölümü'nden Dr. Shin-ichiro Imai, bu çalışmanın, fareler üzerinde yapılan benzer araştırmalara göre önemli bir adım olduğunu ifade ederek, "Beyni manipüle ederek yaşlanmayı geciktiren bir yöntem keşfettik. Bu, memelilerde benzer bir etkiyi gösterme açısından önemli bir ilerlemedir" dedi. Laboratuvar farelerinin yaşam sürelerindeki bu artış, ortalama insan ömrünün 5 yıl daha uzamasına eşdeğerdir.
