Selçuk Geçer'in Son Değerlendirmesi: Doların Asıl Değeri Açıklandı ve Piyasalarda Beklenmedik Dalgalanmalar Başlayabilir!
Mali sektörde önemli bir figür olan Selçuk Geçer, 2024 öngörülerini paylaşarak, doların adil değerine ulaşma meselesini detaylı bir şekilde ele aldı. ABD Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadele etmek amacıyla uyguladığı faiz artış politikalarının, küresel düzeyde doların güçlenmesine yol açtığını belirten Geçer, Türkiye'nin durumunu incelerken dikkat çekici bir perspektif sundu.
FED'in faiz artış politikalarının etkisiyle doların güçlendiği bir dönemde, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın faiz indirim kararları ve yanlış para politikalarının Türk Lirası'nda değer kaybına neden olduğunu vurgulayan Geçer, bu durumun dolar/TL kurunu rekor seviyelere çıkardığını açıkladı.
Doların adil değerine ulaşabilmesi için mevcut yükselişin devam etmesi gerektiğini söyleyen Geçer, ancak mevcut piyasa koşullarında görülen dolar kuru seviyesinin gerçek değeri yansıtmadığını belirtti. Doların gerçek değeri konusundaki çifte kur durumunu vurgulayan Geçer, özellikle Türkiye'deki para piyasalarındaki bu durumu detaylı bir şekilde inceledi. Geçer, mevcut dolar kuru üzerinden yapılan maliyet hesaplarının yanlış olduğunu savunarak, yerel üreticilerin doların adil değerine göre fiyatlarla hesap yapmaları gerektiğini ifade etti.
Geçer'in vurguladığı bir diğer konu ise çifte kur veya çifte zam etkisi oldu. 29 TL olarak görülen dolar kurunun reel sektör ve üretici tarafından aslında 40 TL olarak değerlendirildiğini ifade eden Geçer, bu durumun ardından doların 40 TL'ye yükseldiğinde ise dövizin gerçek değerinin 60 TL olduğunu aktardı.
Geçer, 45 TL seviyesinin itidalli bir şekilde kullanıldığını belirtti ve aslında doların olması gereken değerinin 50 TL ve üzerinde olduğunu söyleyerek, piyasalarda önemli bir sarsıntının habercisi olabilecek çarpıcı bir analiz sundu. Geçer'in ifadeleri, doların gerçek değeri konusundaki tartışmalara yeni bir boyut kazandırabilir ve finans dünyasında beklenmedik gelişmelere neden olabilir.
