Mesai saatlerinde köklü bir değişiklik önerisi gündemde: 4 gün çalışma, 3 gün tatil! Dünya genelinde ve Türkiye'de çalışma sürelerinin kısaltılması hakkındaki tartışmalar, hükümetin yeni bir çalışma modeli üzerinde çalıştığını ortaya koyuyor. İş kanunlarındaki olası değişiklikler, haftalık çalışma saatlerini 35 ya da 40 saate düşürme ve hafta tatilini 3 güne çıkarma fikirlerini içeriyor.
Son dönemde küresel ölçekte, çalışma saatlerinin kısaltılması üzerine yapılan tartışmaların bir yansıması olarak Türkiye, bu yönde adımlar atmaya hazırlanıyor.
Orta Vadeli Program'da yer alan yeni çalışma modelleri, daha verimli ve istihdamı artırıcı yöntemlerle gelecekte hayatımızda daha sık karşılaşabileceğimizi gösteriyor. Uzaktan, esnek ve kısa süreli çalışma gibi modellerin önem kazanması bekleniyor. Ayrıca, haftalık 45 saat olan yasal çalışma sürelerinin 35 ya da 40 saate düşürülmesi düşünülmekte.
Yeni çalışma formülüne göre, haftada 4 gün çalışma ile 3 gün tatil uygulaması planlanıyor. Bu modelde, haftada 35 saatlik çalışma yapıldığında günlük 6 saatlik yasal çalışma gerçekleşecek. Haftada 5 günlük çalışma durumunda ise günlük çalışma süresi 7 saate ulaşacak. 40 saatlik çalışma uygulandığında ise 6 günlük çalışmada günlük 6.5 saat, 5 günlük çalışmada ise günlük 8 saatlik çalışma ortaya çıkacak.
Çalışma sürelerinin kısaltılması ve yeni modellerin uygulanması, hem üretim miktarını hem de verimliliği artırarak iş barışına katkı sağlıyor. Ancak, Türkiye'de mevcut çalışma saatleri ortalama 47.8 saat olup, bu durum dünya genelinde üst sıralarda yer almaktadır. Bu nedenle, çalışma saatlerinin azaltılmasıyla birlikte ücret düşüşü endişesi de ortaya çıkmaktadır.
Dünya genelinde benzer bir modelin uygulandığı ülkeler arasında Belçika, Portekiz, İngiltere, İskoçya, İspanya ve İsveç bulunmaktadır. Bu ülkelerde yapılan çalışmalar, kısa çalışma sürelerinin sağlık, aile ve verimlilik açısından olumlu etkiler yarattığını gösteriyor.
Ancak, kısa çalışma sürelerinin işçi ücretleri ve kıdem tazminatları üzerindeki etkileri de göz ardı edilmemelidir. İşverenlerin bu modeli parça başı ücret sistemine dönüştürerek ücretleri düşürme çabaları, çalışanların endişelerini artırabilir. Mevcut yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesi ve çalışanların haklarının korunması önem taşımaktadır.
