Antalya’nın Alanya ilçesinde yer alan Damlataş Mağarası'nın ünü, tüm ilçeyi aşmış durumda. Alanya‘nın şehir merkezine 3 km uzaklıkta yer alan, Alanya Kalesi'nin ise batı kıyısında yer alan Damlataş Mağarası; her sene yerli yabancı turiste ev sahipliği yapıyor. Mağaranın ön kısmında plaj çevresinde ise küçük bir çarşı bulunuyor. İşte Damlataş Mağarası'nın tarihi...
DAMLATAŞ MAĞARASININ TARİHİ
1948 yılının içerisinde liman inşaatında kullanacak olan taşlar için ocak açılması sırasında bulunmuş olan mağara, keşfedildiği günden beri koruma altına alınmıştır. Damlataş Mağarası turizme ilk açılan mağara olarak da bilinir. Sularının sarkıtları oluşturduğu Damlataş Mağarası, girişinde muazzam bir 50 metrelik geçitle sizi karşılıyor. Bu büyüleyici geçidin ardında, 15 metre yüksekliğindeki silindir şeklindeki boşluktan geçerek, mağaranın derinliklerindeki asıl güzel görüntüleri yakalamanız mümkün.
Mağaranın tarihini taşıyan 15.000 yıllık sarkıt ve dikit oluşumları, ziyaretçilerine eşsiz bir görsel manzarayı beraberinde getiriyor. Farklı uzunluklardaki bu oluşumlar, bazı noktalarda kesişerek muhteşem bir doğal bütünlük oluşturuyor. Damlataş Mağarası'nın benzersiz güzellikleri, ilk bakışta bile izleyenleri büyülemeye yeten cinsten.
Yıl boyunca sabit 22 derece sıcaklıkta olan mağara, ziyaretçilerine her mevsim konforlu sıcacık keşif fırsatı sunuyor. Tabi ki de bu etkileyici mağara hakkında bilmeniz gerekenler bu kadarla bitmiyor! Mağaranın atmosferinde yüksek miktarda karbondioksit ve nem bulunması, özellikle astım hastaları için şifalı bir ortam oluşturuyor. Mağarada doktor kontrolünde yapılan günde 4 saatlik, 21 günlük tedaviler; astım hastalarına alternatif bir tedavi imkanı sunuyor.
Damlataş Mağarası, sadece görsel şöleniyle değil, aynı zamanda alternatif sağlık tedavi yöntemleriyle de öne çıkıyor. Antalya'ya gelen herkesin ziyaret etmesi gereken bu benzersiz doğa harikası, yılda milyonlarca yerli ve yabancı turisti ağırlayarak unutulmaz bir gezi fırsatı sunuyor.
