Uzman uyarısı: Diyabet yükü 2045’te artacak
Güven Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Cesur, Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) verilerine dayanarak dünya ve Türkiye için önemli öngörüleri paylaştı. Cesur, IDF verilerinin 2045 yılında dünyada diyabetli birey sayısının 783 milyon seviyesine ulaşacağını öngördüğünü belirtti. Türkiye için ise aynı yılın tahmininde 13,4 milyon diyabetli birey olacağı ve ülkemizin diyabet sıklığı bakımından dünyada 10. sırada yer alacağının tahmin edildiğini söyledi.
Güncel durum: 2024 verileri ve Avrupa sıralaması
Prof. Dr. Cesur, 2024 verilerine göre 20-79 yaş arası erişkinlerde diyabet sayısı ve görülme sıklığı bakımından Türkiye’nin Avrupa’da ilk sırada olduğuna dikkat çekti. 14 Kasım Diyabet Günü’nün bu yıl IDF ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından “İş yerinde diyabet” temasıyla ele alındığını hatırlattı.
Obezite ile ilişki ve diyabet tipleri
Cesur, diyabeti; insülin salgılanmasında, etkisinde veya her iki alanda bozulma sonucu vücudun enerji kaynaklarından yeterince yararlanamamasıyla karakterize, sürekli tıbbi bakım gerektiren kronik bir metabolizma hastalığı olarak tanımladı. Kilolu bireylerde diyabet sıklığının daha yüksek olduğunu, kilo arttıkça diyabet gelişme riskinin de arttığını vurguladı. Türkiye’nin obezite sıklığı bakımından Avrupa’da ilk sırada olduğunu belirten Cesur, tip 1 ve tip 2 diyabet ayrımına değindi: tip 1 mutlak insülin gerektiren ve daha çok gençlerde görülen form iken, tip 2 diyabet hastaların yüzde 90’ını oluşturmakta ve önlenebilir bir hastalık olarak önem taşıyor.
Önleme, kilo kaybı ve tarama önerileri
Prof. Dr. Cesur, tip 2 diyabetin önlenmesinde yaşam tarzı değişikliklerinin önemine işaret etti. Obeziteli bireylerin hedef alınması gerektiğini, bir kişide yaklaşık yüzde 10 civarında kilo kaybının diyabetin önlenmesi yönünde önemli katkı sağlayacağını kaydetti. Ayrıca prediyabete dikkat çekerek, bu dönemde müdahale edilmezse diyabete dönüşme olasılığının yüksek olduğunu vurguladı.
Tarama önerisi olarak Cesur, vücut ağırlığı ne olursa olsun 35 yaşından itibaren her 3 yılda bir, tercihen açlık plazma glukozu ile diyabet taraması yapılmasını tavsiye etti. Erken tanı ve uygun tedavi ile komplikasyonların önlenebileceğini belirterek, diyabet farkındalığının artırılmasının ve toplum çapında mücadele edilmesinin gerekliliğini dile getirdi.
Sosyal sorumluluk çağrısı
Sonuç olarak Prof. Dr. Mustafa Cesur, diyabetin önlenmesi ve yerleşik hastalık oluştuğunda komplikasyonlar ortaya çıkmadan uygun tedavinin uygulanmasının çok önemli olduğunu; halk, basın ve kamuoyunun bu mücadelede birlikte çalışmasının toplumsal bir sorumluluk olduğunu vurguladı.
ENDOKRONOLOJİ VE METEBOLİZMA HASTALIKLARI UZMANI PROF. DR. MUSTAFA CESUR