Komisyon TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı
TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun 7'nci toplantısının ikinci oturumunda söz alan 26. TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, "Terörsüz Türkiye" hedefi doğrultusundaki çalışmalara ilişkin görüşlerini paylaştı.
Yılmaz, sürecin partiler üstü olduğunu ve asıl sahibinin devlet ile millet olduğunu vurguladı. Terörün toplum gündemine girmesinin üzerinden 40 yıldan fazla süre geçtiğini hatırlatan Yılmaz, bu dönemde farklı görüşleri temsil eden partilerin ülke yönetiminde yer aldığını belirtti.
İlerleme ve toplumda sağlanan değişimler
Günümüze kadar gelinen aşamayı "önemli bir aşama" olarak nitelendiren Yılmaz, bu dönemin iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi ve "Bu sorunun çözümünde bugün gelinen aşama, önemli bir aşamadır. Bu aşamanın iyi değerlendirilmesi gerekir." ifadesini kullandı.
Hiçbir gerekçe, düşünce veya eylemin terör ve şiddeti meşru kılamayacağını belirten Yılmaz, konunun dış müdahalelerle ilişkilendirilebileceğini savunarak "Türkiye'de terörün olması, emperyalizmin terörü Türkiye'ye karşı maşa olarak kullanmasındandır." dedi.
Toplumda çatışma odağı sayılan birçok konunun artık çatışma konusu olmaktan çıkarıldığını aktaran Yılmaz, örnek olarak şunları sıraladı: Ahmet Kaya dönemindeki linç atmosferinden bugüne 24 saat Kürtçe yayın yapan devlet televizyonuna ulaşılması, Kürtçe kurslar açılması, Nevruz gününün ayrışma konusu olmaktan çıkarılması, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda Kürtçe ve Zazaca seçmeli ders uygulamasının başlaması ve mahkemelerde kişinin en iyi savunabileceği ana dilde savunma imkânının getirilmesi.
Komisyonun hedefi: Barış ve kardeşlik iklimi
Komisyonun en önemli hedefinin barış ve kardeşlik ikliminin inşası olduğunu ifade eden Yılmaz, komisyonun temel görevinin "Terörsüz Türkiye" vizyonuna katkı sağlamak olduğunu belirtti. Toplumsal güven duygusunun pekişmesi ve aidiyetin güçlenmesi için ötekileştirici, dışlayıcı ve kimlikleri hedef alan üsluptan uzak durulması gerektiğini vurguladı.
Yılmaz, bu doğrultuda partiler üstü ortak bir akılla hareket edilmesi gerektiğini söyledi.
Silah bırakma süreci ve hukuki çerçeve
Terörsüz Türkiye'ye ulaşmanın en önemli adımlarından birinin bölücü terör örgütünün silahları bırakması olduğunu belirten Yılmaz, şunları kaydetti: "Silah bırakma sürecinin zamana yayılmasını önlemek, bu sürecin bir al-ver süreci olmadığını da göstermek için komisyonun bir an önce silahların bırakılması için ortak bir çağrı yapması, toplumun sürece olan desteğini de artıracaktır."
Yılmaz, Suriye'deki süreçlerin ve tartışmaların Terörsüz Türkiye hedefini zehirlemesine fırsat verilmemesi gerektiğini vurguladı. İç barışı sağlamış bir Türkiye'nin yalnızca Kürtler için değil bölgedeki tüm halklar için örnek teşkil edeceğini ifade etti.
Komisyonun çalışmaları sonucunda ortaya konacak hukuki çerçevenin yeni bir tartışmaya yol açmayacak şekilde siyasi gerçeklikleri ve toplumsal dengeleri gözeterek iyi tanımlanması gerektiğini söyledi: "Hukuki çerçevenin siyasi gerçeklikleri ve toplumsal dengeleri gözeterek iyi tanımlanması gerekir".
Kapanışında Yılmaz, "Bu güzel ülkede, barış ve huzur içinde yaşamak ortak irademizdir. Silahların sustuğu, kardeşliğin hakim olduğu bir Türkiye hepimizin hedefidir. Bu hedef doğrultusunda dayanışmamızı arttırmamız, hepimizin ortak sorumluluğu ve görevidir." sözleriyle çağrısını yineledi.
