Konteyner navlunları pandemi öncesine yaklaşıyor; talep normalleşmesi ve kapasite artışı belirleyici

İMEAK DTO Başkanı Tamer Kıran: konteyner navlunları pandemi öncesine yaklaşıyor; düşüşte talep normalleşmesi, kapasite artışı ve arz fazlası etkili.

Yayın Tarihi: 29.10.2025 11:14
Güncelleme Tarihi: 29.10.2025 11:14

Konteyner navlunları pandemi öncesine yaklaşıyor; talep normalleşmesi ve kapasite artışı belirleyici

Konteyner navlunlarında gerileme: Kıran, üç ana faktörü işaret ediyor

İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz ve Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, konteyner taşımacılığındaki navlun fiyatlarının pandemi öncesi seviyelere yaklaştığını söyledi. Kıran, AA muhabirlerine yaptığı değerlendirmede bu düşüşte talep normalleşmesi, kapasite artışı ve arz fazlası ile politik tansiyonun kısmen yumuşamasının etkili olduğunu vurguladı.

Fiyat seviyeleri ve gösterge veriler

Kıran, Drewry Dünya Konteyner Endeksi (WCI) verilerine atıf yaparak, Ekim 2025 itibarıyla yaklaşık 40 fit uzunluğundaki bir konteyner (FEU) için endeksin 1740 dolar seviyesinde seyrettiğini belirtti. Kıran, "Bu değer, 2023 sonuna göre yüzde 40’tan fazla, pandemi döneminin zirvesine göre ise neredeyse yüzde 85’lik bir gerilemeyi işaret ediyor" dedi.

Talep cephesinde değişim

Kıran, pandemi sonrası hızla yükselen mal talebinin 2024 itibarıyla doygunluğa ulaştığını ve ABD ile Avrupa'da tüketici harcamalarının hizmet sektörüne kaydığını aktardı. Stok seviyelerinin yüksek kaldığını belirten Kıran, 2025’in ikinci yarısında ABD ve Avrupa pazarlarında belirgin bir yavaşlama gözlendiğini söyledi. Örneğin, "ABD'nin ithalatı, Eylül 2025’te 2,31 milyon (TEU) konteynere eş seviyede gerçekleşti. Bu yıllık bazda yüzde 8,4’lük bir düşüş anlamına geliyor. Ancak yılın ilk 9 ayında toplam ithalat yüzde 1,9 artıda" ifadelerini kullandı.

Arz tarafı: Hızlı kapasite artışı baskı oluşturdu

Arz cephesinde 2024 yılında dünya konteyner filosuna yaklaşık 2,9 milyon TEU yeni kapasite eklendiğini aktaran Kıran, yeni nesil çevreci gemilerin uzun vadede olumlu olmasına karşın kısa vadede arz baskısı yarattığını belirtti. Kıran, "2025 itibarıyla sipariş defteri 8,3 milyon TEU seviyesine ulaşmış durumda. Bu da filonun 2026’ya kadar en az yüzde 25 büyüyebileceği anlamına geliyor" dedi.

Politik riskler ve piyasa algısı

Kıran, ABD yönetiminin korumacı adımlarının kısa vadede sınırlı iyimserlik yarattığını ancak kalıcı toparlanma sağlamadığını söyledi: "Konteyner navlunlarındaki düşüş, 'kriz sona erdi' anlamına gelmiyor. Hat operatörleri hala yüksek yakıt fiyatları, karbon emisyonu maliyetleri ve jeopolitik risklerle karşı karşıya."

Türkiye'nin konumu ve fırsatlar

Kıran, Türkiye'nin son yıllarda denizcilik ve lojistikte dikkat çekici bir kapasite artışı yakaladığını belirterek, "Tüm gemi tipleri dikkate alındığında Türk sahipli gemi filosu 52 milyon DWT'yi aşarak ülkemizi dünyada 10. sıraya taşıdı" dedi. Ayrıca limanlarda elleçlenen konteyner miktarındaki artışa dikkat çekerek, bu durumun Türkiye'yi Avrupa ile Asya arasında lojistik köprü rolünü güçlendiren stratejik bir fırsat penceresi haline getirdiğini vurguladı.

Operasyonel tepkiler ve gelecek görünümü

Navlunlardaki gerileme, hat operatörlerini kapasite yönetiminde daha disiplinli davranmaya itiyor; Kıran, "hız düşürme" uygulamasının yeniden devreye alındığını ve bunun yakıt tasarrufu ile karbon salınımı açısından önemli olduğunu söyledi. Avrupa Emisyon Ticareti Sistemi'ne deniz taşımacılığının dahil edilmesinin maliyetleri yukarı çektiğine de dikkat çekti.

Kıran, gelecek dönemde navlunları belirleyecek üç ana unsuru şöyle sıraladı: Çin’in dış ticaret temposu, Avrupa Merkez Bankası (ECB) projeksiyonları ve Kızıldeniz/Süveyş hattındaki risklerin seyrine bağlı rota tercihleri. Dünya Ticaret Örgütü'nün küresel mal ticareti büyümesini 2025'te yüzde 2,4 ve 2026’da yüzde 0,5 olarak öngördüğünü hatırlatan Kıran, bu görünümün navlunlarda inişli-çıkışlı ama genel olarak ılımlı bir döneme işaret ettiğini söyledi.

Sonuç

Kıran'ın değerlendirmesine göre, bugün yaşanan konteyner navlunlarındaki gerileme büyük ölçüde küresel talep zayıflığı ve arz fazlası kaynaklı. Politik risklerdeki kısmi yumuşama kısa süreli psikolojik etki yaratırken, kalıcı fiyat değişimini belirleyen unsurun yapısal arz-talep dinamikleri olduğu vurgulanıyor. Türkiye ise artan kapasitesi, coğrafi konumu ve çok modlu altyapısıyla bu dönemi lojistik avantajını güçlendirme fırsatı olarak değerlendirmeye çalışıyor.

İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz ve Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası (DTO) Yönetim...

İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz ve Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, açıklamalarda bulundu.

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı