İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ayşe Barım’ın tahliyesine itiraz etti
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, menajer Ayşe Barım'ın Gezi Parkı olaylarına ilişkin yargılandığı davada tahliye kararına itiraz etti.
Mahkeme ara kararı ve itirazın gerekçesi
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün gerçekleştirilen duruşmada ara kararını açıklayan heyet, Barım'ın beyin ve kalp rahatsızlığına ilişkin dosyada yer alan raporlarda anevrizmaya dair tespitler, Adli Tıp Kurumu raporundaki sonuç kısmındaki bulgular, önerilen tedavi ve işlemler ile tutukluluk süresi dikkate alınarak tahliye kararı verdi.
Mahkeme, tahliyeyi konutu terk etmeme ve yurt dışı çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol şartlarıyla uygun gördü. Başsavcılık ise bu karara itiraz etti.
İddianamenin içeriği ve HTS kayıtları
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 171 sayfalık iddianamede, Gezi Parkı sürecinde planlama ve organizasyondan sorumlu olduğu iddia edilen sanıklar anımsatılıyor. İddianamede yer alan HTS kayıtlarında, Barım'ın Gezi Parkı ana davasının aktörleri Memet Ali Alabora, Çiğdem Mater ve Osman Kavala ile süreç boyunca irtibat halinde olduğuna yer veriliyor.
İddianamede, Barım ile Alabora arasındaki ilk irtibatın Gezi Parkı eylemlerinin başlangıç tarihi olarak belirtilen 30 Mayıs 2013'te kurulduğu, son irtibatın ise 19 Haziran 2013 olduğu, bundan sonra Alabora ile irtibat kurulmadığı kaydediliyor. Ayrıca iddianamede Barım'ın ID İletişim Danışmanlık Anonim Şirketi'ne bağlı sanatçılarla sosyal medya üzerinden Gezi sürecinde sistematik paylaşımlar yaptığına ilişkin tespitlere yer veriliyor.
İddianamede HTS kayıtlarına dayalı değerlendirmede, 27 Mayıs 2013 itibarıyla alınan kayıtlar doğrultusunda Barım'ın şirketine bağlı sanatçıları sık arayarak Gezi Parkı'na yönlendirdiği ve bu biçimde sanatçılar camiası adına sürecin yayılmasına katkı sağladığı ifade ediliyor.
Sorumluluk, görüşme sayıları ve talep edilen ceza
İddianamede, Barım'ın planlama ve organizasyon kapsamında oyuncuları sahaya yönlendirerek yardım eden konumunda bulunduğu belirtiliyor. Önceki dönemde bir irtibatı olmadığı halde Barım'ın Gezi sürecinde Alabora ile 3, Kavala ile 39, Mater ile 14 kez görüşme gerçekleştirdiği kaydediliyor.
Tutuklu sanık Barım hakkında, "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüse yardım etme" suçundan 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.