Hakan Fidan: Rehinelerin Salıverilmesi ve Ateşkes İçin Ciddi İrade Gösteriliyor
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ile Dışişleri Bakanlığında gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Gazze ve Suriye eksenli gelişmeleri değerlendirdi.
Görüşmenin ana gündemi ve Suriye ilişkileri
Fidan, Türkiye-Suriye ilişkilerinin ve bölgesel dinamiklerin yoğun koordinasyon gerektirdiğini vurgulayarak, 5 Ekim tarihinde Suriye'de yapılan Halk Meclisi seçimlerine işaret etti. Suriyeli mevkidaşının seçimlerin hemen ardından gerçekleştirdiği ziyaret sırasında çok önemli konuların ele alındığını söyledi.
Fidan, Suriye ile ilgili geçmişte bölge ülkelerinin yeni yönetime bazı telkinlerde bulunduğunu hatırlattı; Suriye'nin istikrarsızlık kaynağı olmaktan çıkarılması, terörle mücadelede gerekli tedbirlerin alınması ve kapsayıcı bir politika izlenmesi gerektiğini belirttiklerini aktardı. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara liderliğindeki hükümetin bu konularda olumlu adımlar atmasından memnuniyet duyduğunu ifade etti.
Fidan, Suriye hükümetinin uluslararası angajmanının güçlendiğine dikkat çekerek, bunun en son örneğinin Sayın Şara'nın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki konuşması olduğunu belirtti ve yakalanan ivmenin Suriye halkının yaşam koşullarının iyileştirilmesi yönünde kullanılmasının önemine işaret etti.
Uluslararası toplumun Suriye halkına yönelik sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini vurgulayan Fidan, Suriye'ye yönelik bütün yaptırımların kaldırılması çağrısında bulundu; bunun ülkedeki istikrar ve kalkınmaya katkı sağlayacağını söyledi.
İsrail'in saldırganlığı ve bölgesel güvenlik
Fidan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırganlığını Suriye'nin karşı karşıya olduğu önemli sorunlardan biri olarak nitelendirdi. Suriye'nin toprak bütünlüğü, birliği ve egemenliğine saygı gösterilmesinin, bölgede huzur ve güvenin sağlanması için şart olduğunu; Türkiye'nin bu yöndeki çabalara destek vermeye devam edeceğini belirtti.
Fidan ayrıca Suriye halkının uluslararası toplumdan, İsrail'in saldırılarına net şekilde karşı çıkılmasını beklediğini aktardı.
Süveyda gelişmeleri
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Fidan, Süveyda'da yaşanabilecek istikrarsızlık unsurlarının ülkenin diğer bölgelerine sirayet etmemesi gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin hedefinin, farklı kimliklere sahip vatandaşların güvenli, müreffeh ve ülkenin bütünlüğünden ödün verilmeyen bir ortamda yaşadığı bir Suriye olduğunu belirtti.
Fidan, İsrail'in Süveyda'yı ve oradaki Dürzi toplumunu gerekçe göstererek tek taraflı operasyonlar düzenlemesinin bölgede negatif dalgalanmalara yol açtığını, bunun da Türkiye açısından milli güvenlik sorunu teşkil ettiğini söyledi.
Gazze müzakereleri: Plan, hedefler ve katılımcılar
Gazze'de ateşkesin sağlanmasına yönelik sürece ilişkin Fidan, New York'ta liderlerin (ABD Başkanı Donald) Trump ile yaptığı görüşme sonrasında ortaya çıkan planın hayata geçirilmesi için çabaların sürdüğünü belirtti. Fidan, plan çerçevesinde Hamas'ın yapıcı bir yanıt verdiğini ve görüşmelerde ilerleme kaydedildiğini aktardı.
Fidan, planın 20 maddelik geniş bir çerçeve olduğuna işaret ederek, ana önceliklerin ateşkesin sağlanması, rehinelerin salıverilmesi, insani yardımların artırılması ve İsrail birliklerinin belirlenen geri çekilme hatlarına dönmesi olduğunu sıraladı. Taraflar arası görüşmelerin Mısır'da dolaylı yürütüldüğünü; Katar, Amerika, Mısır ve Türkiye'nin bu müzakere sürecine katkı verdiğini aktardı. Ayrıca Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın'ın da görüşmelerde bulunduğunu hatırlattı.
Fidan, dört ana maddede belli ilerlemeler kaydedildiğini, bazı hususların ise ilerleyen saatlerde netleşmesi için yoğun çaba harcandığını söyledi. Planın uygulanmasında tartışılması gereken birçok detay bulunduğunu; ayrıca Binyamin Netanyahu hükümetinin her zaman için bir 'B planı' olabileceğini, bunun dikkate alınması gerektiğini belirtti.
Fidan, planın diğer ağır maddeleri arasında Filistin yerel yönetiminin kurulması ve polis gücünün oluşturulması gibi konular bulunduğunu, bunların plan çerçevesinde sahiplenilerek tartışılması gerektiğini vurguladı. Bu çerçevede yarın Paris'te düzenlenecek toplantının, Gazze görüşmelerinin tamamlayıcısı olarak planın ilerletilmesine katkı sunmasının hedeflendiğini ifade etti.
Özgürlük Filosu Koalisyonu ve tahliye çalışmaları
Fidan, Özgürlük Filosu Koalisyonu girişiminin Küresel Sumud Filosu gibi Gazze'de yaşanan durumu uluslararası gündeme taşımada önemli olduğunu söyledi. Sabah saatlerinde gemilere yönelik İsrail müdahalesine ilişkin edindikleri bilgiler doğrultusunda, elinde bulunan verilere göre 144 aktivist olduğu ve bunların arasında 21 Türk vatandaşı bulunduğunu, bu 21 kişiden 3'ünün milletvekili olduğunu aktardı.
Fidan, tahliye için önceki Sumud Filosu deneyiminde olduğu gibi koordinasyon ve alternatif senaryolar bulunduğunu belirtti. Tel Aviv Büyükelçiliği ve maslahatgüzarın İsrail makamlarıyla ön koordinasyonu yürüttüğünü, gemilerin Aşdod Limanı'na çekildiğini ve aktivistlerin kayıt işlemlerinin tamamlanmasının beklendiğini söyledi. Aktivistlerin daha sonra Mısır sınırına yakın, İsrail'in güneyindeki Ketziot gözaltı merkezine götürülmesinin söz konusu olduğunu aktardı.
Fidan, tahliyeler için alternatif senaryolar arasında bir Türk Hava Yolları uçağının gönderilmesi gibi seçeneklerin bulunduğunu ve gelişmelere göre gerekli adımların atılacağını belirtti. Türkiye'nin amacı, bu süreçte aktivistleri ve vatandaşları güvenli biçimde tahliye edip yurtlarına geri getirmek olduğunu kaydetti.
Fidan, hem Gazze görüşmelerinin hem de Paris'teki toplantının olumlu sonuçlar üretmesini dilediklerini; Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı başta olmak üzere bu sürece yoğun mesai ayırdığını ve konunun ülke içindeki hassasiyet ile siyasi desteğin kendilerine büyük sorumluluk yüklediğini ifade etti.
Not: Metindeki özel isimler, tarihler ve sayısal veriler kaynak metindeki şekilde korunmuştur.